Söz Sanatları (Edebi Sanatlar) – 2
ANLAM SANATLARI
1. TEŞBİH (BENZETME):
Aralarında türlü yönlerden benzerlik ilgisi bulunan iki şeyden,
benzerlik bakımından güçsüz durumda olanı daha üstün olana
benzetmektir. Dört ögesi vardır. (Benzeyen, kendisine benzetilen,
benzetme yönü, benzetme edatı).
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik.
Benzeyen benzetilen benzetme benzetme
Benzeyen benzetilen benzetme benzetme
Edatı yönü
Şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan
Benzetilen benzetme benzetme
Benzetilen benzetme benzetme
Edatı yönü
Askerlerimiz aslan gibi kuvvetlidir.
Benzeyen benzetilen benzetme benzetme
Benzeyen benzetilen benzetme benzetme
Edatı yönü
A) TEŞBİH-İ BELİĞ (GÜZEL BENZETME): Sadece benzeyen ve benzetilen ögelerle yapılan benzetmedir. Benzetme yönü ve benzetme edatı kullanılmaz.
Gürz ayaklı
Kalkan elli
Sancaktar olduğu
Sancak tutuşundan belli
F.H.Dağlarca
Kalkan elli
Sancaktar olduğu
Sancak tutuşundan belli
F.H.Dağlarca
* Divan edebiyatındaki mazmunların çoğo teşbih-i beliği sanatına örnektir.
Servi boy, elma yanak, gonca ağız, kiraz dudak……….
Servi boy, elma yanak, gonca ağız, kiraz dudak……….
B) YAYGIN BENZETME: Benzeyenle benzetilen arasındaki birden çok özelliklerin sıralnmasıyla yapılan benzetmedir.
Aşağıdaki örnekte “vatan” bir çınara benzetilmiştir.
ÇINAR
Hani bir gün seninle Topkapı’dan
Geliyorduk; yol üstü bir meydan
Bir çınar gördük; Enli, boylu, vakur
Bir ağaç; hiç eğilmemiş, mağrur
Koca bir gövde, belki altı asır
Belki ondan da fazla dalgın, ağır
Kaygısız bir ömür sürüp gelmiş;
Öyle serpilmiş, öyle yükselmiş,
…………………….
Tevfik Fikret
Geliyorduk; yol üstü bir meydan
Bir çınar gördük; Enli, boylu, vakur
Bir ağaç; hiç eğilmemiş, mağrur
Koca bir gövde, belki altı asır
Belki ondan da fazla dalgın, ağır
Kaygısız bir ömür sürüp gelmiş;
Öyle serpilmiş, öyle yükselmiş,
…………………….
Tevfik Fikret
2) İSTİARE (EĞRETİLEME): Benzetme
sanatının temel ögelerinden benzeyen ve benzetilenden sadece birinin
kullanılmasıyla yapılan benzetmeye denir. Diğer bir deyişle, bir şeyi
kendi adının dışında türlü yönlerden benzediği başka bir şeyin adıyla
anma sanatıdır. Bu bakımdan istiare hem bir benzetme hem de mecaz sanatıdır.
A) AÇIK İSTİARE: Benzetme ögelerinden yalnızca benzetilenle yapılan istiaredir.
“Aslanlarımız düşmanı denize döktüler”
“Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor.
Bir hilâl uğruna ya Rab ne güneşler batıyor”.
Bir hilâl uğruna ya Rab ne güneşler batıyor”.
Yukarıdaki
örneklerde altı çizili sözcüklerde, askerlerimizle, “aslan” ve “güneş”
arasında birer benzetme yapılmıştır. Burada benzeyen (benzetme
bakımından zayıf olan öge, yani askerler) söylenmemiş,
kendisinebenzetilen (benzetme bakımından güçlü olan öge, yani aslan ve
güneş) söylendiğine göre bu benzetmeler “açık istiare”dir.
B) KAPALI İSTİARE: Benzetme ögelerinden sadece benzeyenin bulunduğu (kendisine benzetilenin bulunmadığı) benzetme sanatına “kapalı istiare” denir.
“Askerlerimiz, kükreyerek düşmana saldırdı”.
Yukarıdaki
örnekte askerler, aslana benzetilmiştir. Güçlü olan öge yani aslan
(benzetilen)söylenmemiş, sadece benzeyen söylenmiş olduğundan bu
benzetme bir “kapalı istiare”dir. (Kişileştirme sanatının bulunduğu her
dizede kapalı istiare de vardır).
Kıyı takmış yaprağını gülünü
Mahzun hudutların ötesinde akan sular
Boynu bükük adalar, tanıyorsanki bizi.
Mahzun hudutların ötesinde akan sular
Boynu bükük adalar, tanıyorsanki bizi.
C) YAYGIN İSTİARE:
Benzetmenin temel ögelerinden yalnız biriyle, çok sayıda benzerlikleri
sıralayarak yapılan istiaredir. Örneğin Yahya Kemal’in “Sessiz Gemi”
adlı şiirinde “ruh” söylenmemiş (benzeyen), Benzetilen yani “gemi”
söylenmiştir.
3) MECAZ: Bir sözü gerçek anlamının dışında kullanma sanatıdır.Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni
Yunus Emre
Yukarıdaki dörtlükte “yanmak”, aşağıdaki dörtlükte de “deynek” sözcüğü mecaz sanatına örnektir.
Anavarza at oynağı
Kana bulanmış gömleği
Kıyman a zalimler kıyman
Kör karının bir deyneği
Kana bulanmış gömleği
Kıyman a zalimler kıyman
Kör karının bir deyneği
4) MECAZ-I MÜRSEL (MÜRSEL MECAZ):
Bir sözün benzetme amacı gütmeden gerçek anlamının dışında başka bir
sözün ya da kavramın yerine kullanılmasıdır. Kavramlar arasında
benzetmenin dışında, gerçek veya mecazlı anlamlar arasında parça-bütün,
özel-genel, neden-sonuç…..gibi ilgiler bulunur.Anadolu, hepimize hınç ve şüpheyle bakıyor.
Anadoluda yaşayanlar
Çankaya, bu gelişmelere sessiz kalamazdı.
Cumhurbaşkanlığı
makamı
makamı
O, beyaz perdenin en güzel sanatçısıdır.
Sinema
Sinema
Çatma, kurban olayım çehreni ay nazlı hilâl.
Türk bayrağı
Türk bayrağı
Sobayı yaktınız mı?
Odun/kömür
Odun/kömür
O, ülkemizin en güçlü raketlerinden biridir.
Tenis oyuncusu
Tenis oyuncusu
Siz, hiç Yaşar Kemal’i okudunuz mu?
Eserleri
Eserleri
Son günlerde Vivaldi dinliyorum.
Eserleri
Eserleri
Gökten bereket yağıyor.
Yağmur
Yağmur
5) KİNAYE: Bir sözü hem gerçek hem de mecaz anlamda kullanma sanatıdır.Ey benim sarı tanburam Ben toprak oldum yoluna
Sen ne için inilersin Sen aşırı gözetirsin
İçim oyuk derdim büyük Şu karşıma göğüs geren
Ben onun’çün inilerim Taş bağırlı dağlar mısın?
Yunus Emre
Yukarıdaki dörtlüklerde altı çizili sözcükler hem gerçek hem de mecaz anlamlarını düşündürecek şekilde kullanılmıştır.
6) TEVRİYE: İki ya da daha çok anlamı olan bir sözün yakın ve uzak anlamlarını birlikte kastetme sanatıdır.Bana Tahir Efendi kelp demiş
İltifatı bu sözde zâhirdir.
Mâliki mezhebim benim zirâ
İtikadımca kelp tâhirdir.
Tahir: 1) Özel isim;2) Temiz
Kelp: Köpek
7) TARİZ:
Söylenen sözün ya da kavramın gerçek ve mecazlı anlamı dışında
büsbütün tersini kastetmektir. Genelliklebir kişiyi ya da durumu
iğnelemek, alaya almak için yapılır.Bir yetim görünce döktür dişini
Bozmaya çabala halkın işini
Günde yüz adamın vur kır dişini
Bir yaralı sarmak için yeltenme
Huzuri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkür ederiz